13 Eylül 2013 Cuma

13. bienal kapılarını açıyor

13 bienal kapilarini aciyor


HT GAZETE


Bu yıl 13’üncü kez, “Anne, ben barbar mıyım?” temasıyla gerçekleştirilen İstanbul Bienali, 14 Eylül Cumartesi günü ziyarete açılıyor. Dün kapılarını ilk kez basın mensuplarına açan bienalin 5 farklı mekânda gerçekleşen sergilerine giriş, herkese ulaşabilme amacıyla bu yıl ücretsiz olacak.


İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), 1987 yılından bu yana görsel sanatlar alanında bir buluşma noktası oluşturmayı amaçlayan İstanbul Bienali’ni bu yıl 13’üncü kez gerçekleştiriyor. “Anne, ben barbar mıyım?” başlığını taşıyan 13. İstanbul Bienali’nin küratörlüğünü Fulya Erdemci üstleniyor. 14 Eylül Cumartesi günü kapılarını açacak ve 20 Ekim Pazar gününe kadar devam edecek İstanbul Bienali, kamusal bir alan yaratma ve herkese ulaşabilme amacıyla, bu yıl ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. 13. İstanbul Bienali’nin sponsorluğunu Koç Holding üstleniyor.


5 BİN KONUK GELİYOR


88 sanatçı ve sanatçı grubunun işlerinin yer alacağı bienale Türkiye’den 11 sanatçının ve 2 sanat grubu / sivil kolektifin yanı sıra, hem Türkiye’den hem de yurtdışından sanatçıların birlikte oluşturduğu 3 ayrı sanatçı işbirliği de katılıyor. 13. İstanbul Bienali, bugüne kadar Türkiye’den en yüksek sayıda katılımın sağlandığı bienallerden biri oldu.


Kapılarını basına dün açan 13. İstanbul Bienali, bugün ve yarın profesyonellerin ziyaretine açık olacak. Cumartesi sabahı ise kapılar tüm sanatseverlere ücretsiz olarak açılacak. Uluslararası sanat çevrelerinden eleştirmen, küratör, müze ve galeri yöneticileri ile basın mensupları da dahil olmak üzere yurtdışından 5 bine yakın konuk bienalin açılış haftasında İstanbul’da olacak.


Şair Lale Müldür’ün aynı adlı kitabından alıntılanan 13. İstanbul Bienali’nin başlığı “Anne, ben barbar mıyım?”, sanat ile edebiyat, özellikle de şiir arasındaki ilişkiyi merkezine alıyor. Aynı zamanda “barbar” terimiyle, “öteki”leri anlamak için öğrenmemiz gereken veya “gelecek dünya”yı anlamlandırabilmek için keşfetmek zorunda olduğumuz yeni, bilinmedik dillere işaret ediyor. Bienal sanat aracılığıyla “kamusallık” kavramını yeniden düşünme imkânı yaratmayı, yeni düşünce ve hayal gücü kanalları açmayı, kamusal bir buluşma ve tartışma zemininin yaratılmasına katkıda bulunmayı hedefliyor.


ANTREPO NO: 3


Bienalde ağırlıklı olarak işlenen kamusal alan ve sanat ilişkisi, Antrepo No. 3’te üç “meydan” etrafında görselleştiriliyor. İlk iki meydan kentsel dönüşüm ve kolektif yaşam pratikleri üzerine yoğunlaşırken, üçüncü meydan ise kamusal alanda sanat ve anıt kavramının yanı sıra, ifade özgürlüğü, medya, sansür (oto-sansür) ve vatandaşlık gibi kamusal alan meselelerini inceleyen projelere ayrılıyor. Antrepo No. 3’te 52 sanatçı ve sanatçı topluluğunun işleri yer alıyor.


GALATA ÖZEL RUM İLKÖĞRETİM OKULU


Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’nda yer alan sergide öz-örgütlenme ve kolektif hareketin deneyimlenebileceği çalışmalar bulunuyor. Okulun giriş katında, katılımcıların kararlarıyla belirlenen bir öğrenme aracı olarak sanatın siyaseti araştırılırken, çatı katında ise İstanbul’daki kentsel dönüşüme odaklanan projelerin yanı sıra sohbet, tartışma ve atölye çalışmalarının yapılacağı bir forum alanı yer alacak. Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’nun tüm katlarında yaklaşık 2 bin 300 metrekarelik bir alana yayılacak sergide 28 sanatçı ve sanatçı kolektifinin işleri bulunuyor.


ARTER-SALT İMÇ 5. BLOK 5533


İstiklal Caddesi üzerinde bulunan ARTER’in giriş katından başlayarak dört kata yayılan galeri alanı, bienal sergilerine ayrılıyor. 15 sanatçı ve sanatçı kolektifinin işlerinin yer alacağı ARTER’de serginin kavramsal çerçevesinin mikro ölçekte bir sunumu yer alıyor. Yine İstiklal Caddesi üzerindeki SALT Beyoğlu’nun giriş katındaki Açık Sinema ve Forum alanı da 4 sanatçının işine ev sahipliği yapıyor. İMÇ 5. Blok’ta bulunan 5533’te ise disiplinlerarası bir pratikten gelen Lübnanlı mimar ve sanatçı Maxime Hourani’nin “Şarkılar ve Yerler Kitabı” projesi gerçekleştiriliyor.




13. bienal kapılarını açıyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder