HT GAZETE- KÜLTÜR SANAT
Çağımızın önde gelen sanatçılarından Anish Kapoor, dünyada ilk kez İstanbul’da sergileyeceği eserleriyle S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi’nde. Müzeye yerleştirilmesi haftalarca süren büyük ölçekli taş eserleri içeren sergi 5 Ocak’a kadar görülebilir
Sergiden fotoğraflar
Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), çağdaş sanatın önde gelen isimlerinden Anish Kapoor’un Türkiye’deki ilk kapsamlı sergisine ev sahipliği yapıyor. Akbank’ın 65. yılı kapsamında sponsor olduğu “Anish Kapoor İstanbul’da” sergisi bugün ziyarete açılıyor. Sanatçının mermer, kaymaktaşı gibi malzemelerle yapılan, çoğu daha önce sergilenmemiş taş eserlerine odaklanan ilk sergi olma özelliğini taşıyan sergi, Kapoor’un “Gök Ayna”, “Sarı” gibi heykel, mimari, mühendislik ve teknolojiyi bir araya getiren ünlü eserlerini de içeriyor.
Serginin küratörü Sir Norman Rosenthal dün sabahki basın toplantısında “Anish Kapoor’un, serginin odak noktasını oluşturan, soyut taş eserlerinde esas olarak dikkate değer nokta, bu eserlerin sonsuzluk ve zaman kavramlarını tanımlamak için özgün yollarının olması.
Son 30 yıllık süreçte mermer, oniks, kaymaktaşı, granit, kumtaşı ve diğer taş türleri kullanılarak ortaya çıkan bu taş eserlere bakan birinin aklına tarihsel zamanın felsefeleri ve gerçeklikleri hakkında birçok bakış açısı geliyor. Kapoor, her biri kişisel ve imalı anlamlar içeren çağdaş formları elde edebilmek için oyma veya şekil verme gibi eski çağ geleneklerini takip eden az sayıdaki sanatçıdan biridir. Belki de Kapoor’un sanatının en muhteşem yönü, özellikle de taş eserlerinin verdiği, eserlerin yaratıldığı zamanın tahmin edilemez oluşuyla birlikte ortaya çıkan zamansızlık duygusu” dedi.
Anish Kapoor ise “Mermer ve kaymaktaşından yapılan bazı eserlerimin ilk kez müzede ve Boğaz’ın kıyısındaki bahçede izlenebileceği, Türkiye’deki ve Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki ilk kapsamlı sergimi sunmaktan büyük mutluluk duyuyorum” diye konuştu.
‘BİR GALERİDE 4 VİNÇ ÇALIŞTI’
TOPLANTIDA yerli ve yabancı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Anish Kapoor, sanatçının kendi dilini geliştirmesinin önemini vurguladı ve sanatın kaçınılmaz olarak politik olduğunu belirtti. Eserlerinin her insanda farklı çağrışımlar uyandırdığını belirten Kapoor, serginin maliyetiyle ilgili bir soruya ise “Çok fazla” diye cevap verdi. SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer de sayı veremeyeceğini ama bütçenin gerçekten yüksek olduğunu söylemekle yetindi. Ölçer, taş heykellerin müzeye yerleştirilmesinin haftalarca sürdüğünü, her şeyden önce ağır heykelleri taşıması için müzenin güçlendirildiğini, duvarların yıkılıp sonra yeniden yapıldığını, bazen bir galeride 4 vincin çalıştığını ve çalışmaların belgesel haline getirildiğini anlattı.
‘Taşlar dile geliyor’
MEHMET AÇAR
SERGİDEKİ eserler farklı yıllarda farklı malzemelerle yapılmış olsalar da, tümünün birbirleriyle yakından ilişkili oldukları görülüyor. Tekrar eden formlar, imgeler var ve bunlar müzenin galerilerinde ilerledikçe sanki daha da büyüyor. Özellikle alt kattaki 1999 tarihli “Sarı” isimli devasa çalışma çarpıcı bir etki yaratıyor. Bazı formlar doğanın kadınsı yanına, bazıları sonsuzluğa ve sürekliliğe vurgu yapıyor. Yerleştirme öylesine başarılı ki, sergideki tüm işlerin sizi tek bir gizemli anlama götürdüğünü düşünüyorsunuz.
Kapoor’da insanı hipnotize eden bir sadelik var. Bu, öncelikle taşların kendi tarihleri ve güzellikleriyle var olmalarından kaynaklanıyor. Kapoor sanki onların içindeki anlamı ve dili ortaya çıkarmakla yetiniyor, bizi heykel sanatının doğasıyla baş başa bırakıyor; sanatçı-malzeme ilişkisi üzerine düşündürüyor. Müze görevlilerinin fazla yaklaşılmaması ve elle dokunulmaması için büyük özen gösterdiği cam elyafı ve pigment işler ise serginin sonsuzluk temasına başka bir boyut getiriyor. Hangi açıdan bakarsanız bakın dibini ya da sonunu göremediğiniz bir kuyuya benziyorlar.
Kapoor’un eserlerinde farklı bir yan var. Uzun uzun seyretmek istiyorsunuz. Öyle ki yeterli derecede uzun zaman ayırsanız taşlar sanki sizinle konuşacak. En çok “Sekiz”i ve “Sarı”yı beğendim. Kapoor’un eserlerinin belki de en önemli yanı, kişiyle kurduğu bu özel ilişki… Dolayısıyla sakin bir gününüzde, tadını çıkararak ve yeterli zaman ayırarak gezmenizi tavsiye ederim.
Anish Kapoor İstanbul’da!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder