Hülya Küpçüoğlu- HT GAZETE/ KÜLTÜR SANAT
Adnan Çoker, soyut sanatın Türkiye’deki ilk temsilcilerinden. Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden yola çıkarak, geometrik yapılanmaya dayalı resimleriyle çağdaş Türk resim sanatında önemli bir yere sahip. Çoker’le gerçekleştirdiğimiz söyleşide, güne ve gündeme dair konuştuk.
Sezon başlıyor, Anish Kapoor Sergisi, 13. İstanbul Bienali… Sizin son zamanlarda gözünüze takılan, önemli gördüğünüz neler var gündeme dair?
Anish Kapoor’un işlerini daha önce görmüştüm. Haberler çıkmaya başladı ve bu sergi çok iyi olacak. Ama sonra ne olacak biliyor musunuz? Sonra bir sürü Anish Kapoor peydah olacak Türkiye’de.
Hemen taklitleri mi çıkacak diyorsunuz?
Kendisinin içi boş olunca ne yapacak, bunu yapacak. Yapamazlar ya, adam çok pahalı malzemelerle yapıyor çalışmalarını, yüksek fiyatlara satıyor. Uzun zaman önce Kapoor’un iki kitabını almıştım. Yurtdışında ilgimi çeken bir sanatçıydı. Hindistanlı olması da ilgimi çekmişti. Nasıl oluyor Hindistan’dan adam çıkıyor? Çıkıyor işte… Dünyanın her yerinden çıkıyor ama Türkiye için imkânsız görünüyor şimdilik.
Türkiye’den sanatçı çıkmıyor diyorsunuz?
Olmuyor… Olmuyor… Bir yanlışlık var burada.
Yanlışlık nerede yapılıyor?
Bakınız Mustafa Kemal doğruları gören bir kişi idi. Onun istediği doğrultuda gidilmiş olsaydı… Nitekim başlangıçta öyle başlamış. Polonyalı konstrüktivist sanatçı Mieczyslaw Szczuka’nın “Kemal’in Konstrüktif Programı” adlı 1924 tarihli bir yapıtı var. Konstrüktivist heykeltıraş Katarzyna Kobro da aynı yolda yürümüştür. Bunu bir Türk’ün unutmaması lazım. Konstrüktif program diye bir program uygulanıyor. Bunu Mustafa Kemal yapıyor. Belki bu kelimeleri kullanmadan yapıyor ama başka kelimelerle mükemmel anlatıyor. Nedir o? Konstrüksiyon… Yapısalcı Mustafa Kemal. Bizimkiler kolay kolay onu yakalayamadılar. 1923’te önemli bir şey yapıldı. Zeki Kocamemi ve Ali Çelebi’yi Almanya’ya gönderdiler. Bunlar bildiklerimiz ama bildiklerimizi unutmayın diye konuşuyorum ben. Bugün de söylemiyor muyuz biz, Batı’ya gitmek daha hayırlıdır diye. Batı’ya gidin, görün, Türkiye’de boşuna zaman sarf etmeyin, Batı’da doğru yerlere gidilirse, doğru bilgiyi elde edersin. Yanlış yerlere gidersen de eğlenip dönersin. Peki ne öğreneceksin oradan? Çağdaş sanatı… Oradan yakalayabilirsiniz belki bazı şeyleri.
Aslında Türk sanatının yolu yapısalcılıktan mı geçiyor diyorsunuz?
Geçecek diyorum…
Daha geçemedi mi?
Bir ben yapıyorum yapısalcılıkla ilgili. Başka kim yapıyor? Beni taklit eden birkaç kişi var Türkiye’de, onlar dolaşıyor ortada. Hepsi o. Ama onlar da ne olduğunu bilmiyor. Temeli yakalayamıyor.
Peki herkes yapısalcı resim yapmak zorunda mı?
Değil, ama onun bilincine varmak zorunda.
1980’li yıllara baktığımızda çok fazla güzel sanatlar eğitimi veren okul yoktu. Sonraki yıllarda güzel sanatlar eğitimi veren gerek devlet gerekse özel üniversite sayısı arttı. Bu konuda ne düşünmeliyiz?
Bunlar kâfi mi? Nerede hocalar? Hoca yok. Ben o hocaları beğenmiyorum. Söyleyin de ben de bileyim bari. Türkiye’de yok deseniz yeridir. Ben kendimi çok zor kurtarıyorum ki orada yaşadım ben. Orada yaşadığım halde kâfi değil diyorum. Sen ne yapıyorsun? Hiçbir şey… Bize daha fazla şey lazım…
Neler lazım?
Bir kere sıkı hocalar lazım, Batı’ya gitmek ve etüt etmek lazım. Biraz sertim bu konuda. Mesela bazıları diyor ki, çağdaş resim yapıyorum. Bir o türlü arıyor, bir bu türlü arıyor ama biz başka bir şey arıyoruz. Soyut da aramıyoruz, çağdaş da aramıyoruz. Onun içinde bir başkayı arıyoruz. Onu bul.
Günümüzde bazı üniversitelerde ‘nü’nün (çıplak) çalışılmadığına dair söylentiler var. Nü resim eğitimde niçin gereklidir?
Nü eğitimde bir başlangıçtır ama son değildir. Oralardan başlanır, sonra öyle bir yerlere gidilir ki, nü sizi iyi ve doğru yollara götürür. Bizim atölyede biz çok çalışmışızdır nü. Atölyenin üstünlüğü de oradadır. Mesela Bedri Rahmi Atölyesi giyinik çalışmalar yapıyor. Düşünebiliyor musunuz? Çıplağı bir kenarda bırakmış. Sonra onun altı ne olacak? Niye bırak mıyorsunuz? Niye bu fırsatı vermiyorsunuz? Nü olmazsa olmaz. Nü çok sağlam olmalı. Zeki Kocamemi’nin öğrettiği gibi olacak nüler. Nü elzemdir.
"Türkiye'den sanatçı çıkmıyor, bir yanlışlık var"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder